“Yeni anneliğin sosyokültürel bağlamına duyduğum sosyolojik
merakın arkasında, teyze olduktan sonraki gündelik hayat
tecrübelerimin akademik bir sorgulamaya dönüşmesi hikâyesi
yer almaktadır. Henüz yüksek lisans eğitimine yeni başlamış
bir öğrenciyken yeğenimin doğumunu tebrik etmeye gelen
komşu topluluğunda yer alan annelerin hepsinin çocuklarının
yaramaz değil, fakat hiperaktif olarak nitelendirmesi beni
şaşırtmıştı. Hem kendi kuşağıma hem de kendi annemin de
içinde yer aldığı bir önceki kuşağın annelik tecrübelerine dair
gözlemlerim ise annelik deneyimini akademik bir merakla
soruşturduğum bir düşünme alanı açtı. Bu gözlemlerden en
önemlisi benim gibi orta sınıftan annelerin ne kadar özverili
olursa olsunlar, her daim kendilerini yetersiz ve bir şekilde
suçlu hissediyor olmalarıydı. Söz konusu duygular ile uzmanlık
bilgisi arasında kurduğum bağlantı ise beni annelerin
uzmanlık bilgisiyle nasıl bir ilişki kurdukları ve bu ilişkiyi nasıl
anlamlandırdıkları sorusuna sevk etti. Elinizdeki kitap söz
konusu soruya cevap arama çabasını temsil etmektedir.”
–Zehra Zeynep Sadıkoğlu