Ürün Açıklaması
İslâm medeniyeti ve irfan tarihimizde hiçbir sîmânın fikirleri ve şahsiyeti İbn Arabîninki kadar tartışılmış değildir. Eserleri, fikir ve talebeleriyle medeniyet tarihimize kolay silinemeyecek derin izler bırakan Şeyh-i Ekber, aynı zamanda kendisinden sonra gelen düşünürleri de keskin bir çizgiyle ikiye ayırmıştır. İbn Arabî, başta Fusûsul-hikem ve Fütûhât-ı Mekkiyye olmak üzere muazzam bir hacme sahip külliyatında bulunan fikir ve ifadelerinden dolayı yüzyıllar boyunca zâhir ulemâsının tenkidinden kendisini kurtaramamıştır. Anlaşılamamak, taassup ve art niyetten kaynaklanan bütün iftira ve karalamalara rağmen yaşadığı dönemden itibaren kendisini seven, anlayan ve müdafaa eden kimseler de hep var olagelmiştir. Bu kitap, bir İbn Arabî hayranı olan büyük Osmanlı Padişahı Yavuz Sultan Selimin emriyle onu müdafaa etmek için yazılmıştır. Sultan Selimin İran Seferi dönüşünde yanında getirdiği âlimlerden olan Şeyh Mekkî tarafından Farsça kaleme alınan bu eserde, İbn Arabîye yöneltilen tenkit ve eleştiriler tek tek ele alınıp çözüme kavuşturulmaktadır. Osmanlı Devletinde yöneticilik görevlerinde bulunmuş önemli bir edîb ve âlim olan Mirzâzâde Ahmed Neylî tarafından Türkçeye tercüme edilen bu kitap, İbn Arabî literatürüne önemli bir katkı sağlamanın yanında bu büyük ârif hakkındaki eleştirilere verilen cevapları görme, eserlerindeki tenkide açık fikir ve ifadeleri anlayıp değerlendirme hususunda bir hazırlık işlevi görecektir.