Yaşam hakkı, kişinin, yalnızca fiziksel varlığının devamı ve bu varlığın korunmasını değil, aynı zamanda manevi yönden de korunması ve geliştirilmesini içeren bir haktır. Yaşam hakkının bu çift yönlü yapısı içerisinde, fiziki varlığın devamı ve beden bütünlüğünün korunması hakkın maddi yönünü, sağlıklı koşullarda yaşamasını ve kendini gerçekleştirmesini sağlayacak her durum ise hakkın manevi yönünü oluşturur. Bu manevi yön, en temel gereksinmelerin tatmininden, kişinin kendi değer ve inançlarına göre yaşaması gereğine kadar uzanan bir anlam bütünlüğünü içerir. Bu noktada da bazı tıbbi müdahalelerin uygulama yöntemleri sebebiyle, yaşam hakkının maddi ve/veya manevi yönü açısından, özellik arz eden bir yapıları bulunmaktadır. Kürtaj, klonlama ve ötanazi bu kapsamda değerlendirilebilecek tıbbi müdahale türleri içerisindedir ve bu üç tıbbi müdahale türünün de yaşam hakkını ihlali edip etmedikleri, tartışmalı bir alanın konusunu oluşturmaktadır.