İlkesi: Hak, hukuk, adalet, vicdan ve tasarruf
• Okul, tebeşir, tahta bilmedikleri köyde o gün köy bekçisi neyin müjdesini veriyordu?
• Ünlü bir karikatüristken niçin Yozgat’ın Sarıkaya ilçesine yerleşti?
• Yoğun bakım odasında niçin ihale pazarlığına girişti?
• İçişleri Bakanlığı’nda valiler toplantısına neden alınmadı?
• Tüm doktorlara gönderdiği mektupta neler istedi, sonunda neler oldu?
• Makam otomobiline niçin binmiyor, yolculuklarını niçin otobüsle yapıyordu?
• Polis minibüste kimlik kontrolü yaparken validen niçin şüphelendi?
• “Niğde’de yiyecek ekmeğimiz bu kadarmış” deyince neler oldu?
• On yılda yapılacak işi, on kuruş harcamadan nasıl bir yılda bitirdi?
• O, niçin bolluk içindeyken kıtlık içinde gibi yaşamayı seviyordu?
• “Tutumlu vali” geliştirdiği modelle nasıl işsizliği bitirdi ve modeli örnek oldu?
Bu soruların cevapları Türkiye’nin “efsane vali”si Refik Arslan Öztürk’ün yaşamında gizli.
Yozgat’ın Akbucak köyünde doğdu, hukuk fakültesini bitirdi; karikatüristlik, kaymakamlık yaptı. Bilecik, Niğde, Erzincan ve Manisa valiliklerinde bulundu. Her yerde halkla iç içe, halkın içinde oldu. Hep tasarruf ve kalkınmayı savundu, kendini eğitim ve çağdaşlaşmaya adadı. Bugün Refik Arslan Öztürk adı görev yaptığı illerdeki tarihi yerlerde, sanayi tesislerinde, bürokraside yarattığı ekolde ve hizmet verdiği binlerce insanın gönlünde yaşıyor.
Onu birlikte çalıştığı insanlardan dinleyelim.
Ön okuma metni
Saygı Öztürk Hakkında:
Emin Çölaşan’ın “araştırmacı gazeteciliğin günümüzdeki önderlerinden” dediği Saygı Öztürk, Hürriyet, Sabah, Star ve Sözcü gazetelerinde gündem yaratan haber ve röportajlarıyla Sedat Simavi, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, Çağdaş Gazeteciler Derneği ödülleri dahil olmak üzere değişik meslek kuruluşlarının 30’dan fazla ödülünü aldı. Türkiye’nin yakın politik tarihini ve bugününü ele alan kitaplarıyla da ses getiren Öztürk, bilinen olaylardaki “bilinmeyenlere” ve yüzeyde görünenlerin “derin ilişkileri”ne ışık tutan çalışmalarıyla bir marka haline gelmiş durumda.