Ürün Açıklaması
Düşümde tarih 11 Mayıs 330,yer Sultanahmet Meydanı “Hipodrom“,,, Büyük Saray’ın hemen önünde,,, Bomboş meydanda doğum yapıyorum. Sabaha Karşı,,, Saray benim,,, sarayımın kapısında bekleyen saçları yılandan üç tanrıça, genç dostumun gözetiminde doğurtuyor beni,,, yaşlıyım,,, gözlerimi yitirmek üzereyim ama doğuruyordum gene de,,, kendime diyordum ki ayıp sana,,, olamaz bu,,, utanmalısın,,, herhalde düş görüyorsun kötü bir düş,,, ama sevinçle sürdürüyordum doğurmayı; en derin okyanusundan kadınlığın uzun upuzun ve ince oğullarımı doğurmaktayım,,,
(Kitaptan)
“Türk edebiyatçısı ilk olarak Batı’nın estetik ve düşünsel alandaki yaratışlar’yla aralarında Leylâ Erbil’in de bulunduğu 1950 sonrası yazarlarıyla, zamansal açıdan aynı hizaya gelmiştir.“
- Selahattin Hilav -
“Erbil, insanın içinde bir delinin, şeytanın varlığını görmezden gelmez. Her ikisinin de ne iyi ne de kötü olduğunu ama insanın kendisi olduğunu vurgular. O, suçlarımızın, günahlarımızın, yetersizliklerimizin ve hüzünlerimizin de yazarıdır...“
- Cem Mumcu -
“Leylâ Erbil’e ’Türk edebiyatında modernlerin klasiği’ denebilir. ... Onu hiçbir sınıfa sokmak mümkün değildir. Ne mutlak bir feminist ne de bağnaz bir komünisttir. Leylâ Erbil sadece kendisidir ve insani, edebi bir mercidir.“
- Erika Glasen -
“Fransız Devrimi tek büyük yazar çıkartmıştır, denilir, onu da kabul etmedi: Sade. Sovyet Devrimi şairlerini sevmedi: Alkol, intihar, çalışma kampları. Cumhuriyetimiz en radikal yazarlarına fanus geçirdi: Nâzım Hikmet, Oğuz Atay, Leylâ Erbil.“
- Enis Batur -
(Tanıtım Yazısı’ndan)