Yazar: Yayınevi: Hayy Kitap
Kitap Tanıtım Yazısı :
Osmanlıca harflerle basılmış “ilk Türkçe roman”
“Ah... Ah!.. Ben onu seviyorum. O beni seviyor... İnsan, sevdiği adam tarafından sevilmek!.. Kendisini seven adamı sevmek!.. Ne büyük şey!.. Ne güzel şey!.. Fakat heyhat!.. Bizde bu şartlar bulunduğu halde dünyanın en kara bahtlılarıyız!.. Ah felek ah!..” diyerek düşünmeye ve ağlamaya başlardı.
Tanzimat Edebiyatı yazarlarından Şemseddin Sami’nin 1872 yılında yayınlanan Taaşşuk-ı Tal’at ve Fitnat adlı eseri Osmanlıca harflerle basılmış “ilk Türkçe roman” olma özelliğini taşır. Sami, dönemin kadın erkek ilişkilerini romanın başkahramanları olan Tal’at ve Fitnat üzerinden ele almıştır. Romanda ilk görüşte birbirlerine âşık olan bu iki gencin trajik hikâyesini okuyoruz.
(Arka Kapaktan)
Yazar Hakkında:
Şemseddin Sami
1850'de Güney Arnavutluk'ta Permet'e yakın Fraşırî kasabasında doğdu. Tımar sahibi Fraşırî ailesinden Halit Bey’in beş oğlundan üçüncüsüdür. Diğer iki oğul, Naim ve Abdül, Arnavutluk tarihinde önemli roller oynamışlardır.
İlk eğitimini Bektaşi tarikât'a ait olan Nasîbi Tâhir Baba Tekkesi'nde aldı. Ortaöğrenimini bugünkü Yunanistan sınırları içinde kalan Yanya'da ünlü Zosimea Lisesi'nde tamamladı. Arnavutça, Eski ve yeni Yunanca, Fransızca ve İtalyanca'nın yanı sıra Türkçe, Arapça ve Farsça öğrendi. Aile geleneği doğrultusunda Bektaşi tekkesine devam etti.
Emine Hanım ile evli olan Şemseddin Sami, bir süre Yanya Mektubi Kalemi'nde çalıştı. 1871'da İstanbul'a geldi. Matbuat Kalemi'nde memur olarak göreve başladı. Memurluk yaparken bir yandan da ilk telif eseri olan Taaşşuk-ı Talat ve Fitnat adlı romanını 1872-1873 yıllarında forma forma yayınladı. Ebüzziya Tevfik'in çıkardığı Sirac ve Hadika gazetelerinde çalıştı. Vatan Yahut Silistre krizi esnasında bu gazete Yeni Osmanlılar lehine neşriyatta bulunduğu için kapatıldı. 1874'te Fransızca'dan çevirdiği İhtiyar Onbaşı adlı trajedisinin sahnede kazandığı başarı üzerine, Arnavut sorunlarını ele alan Besa adlı oyunu da Gedikpaşa Tiyatrosu'nda sahnelendi.
1874'te vilayet gazetesini yönetmek üzere Trablusgarp'a gitti. Dokuz ay orada kaldı. Bu görevinden önce bir İtalya seyahati yaptı. İstanbul'a döndükten sonra, 1876'da Mihran Efendi Nakkaşyan'la ile birlikte Sabah gazetesini yayımlamaya başladı. Bu gazete kısa zamanda büyük bir popülerlik kazanarak Türk basınında o zamana kadar görülmemiş bir tiraja kavuştu.
1877'de bir süre Rodos Valisi Sava Paşa'nın mühürdarlığı görevinde bulundu. Dönüşünde, daha önce Sabah'ta yazdığı "Şundan Bundan" başlıklı köşesini Tercüman-ı Şark gazetesinde sürdürdü. Bu sırada yoğun olarak Arnavut konularıyla ilgilendi. Bir yandan ağabeyi Abdül Fraşırî'nin önderliğindeki Arnavut İttihadı hareketini desteklerken, Arnavutluk’un Osmanlı Devleti'nden ayrılmasını savunan görüşlere karşı çıktı.
1880'te Abdülhamit'in isteği üzerine saraya alınarak mabeynde kurulan Teftiş-i Askeri Komisyonu'nun kâtipliğine getirildi. Ölümüne kadar koruduğu bu görev, onun ekonomik rahatlığa kavuşarak kitapları üzerinde çalışmasına imkân sağladı. Bu yıllarda Daniel Defoe'dan Robenson Crusoe ve Victor Hugo'dan Sefiller romanlarını Türkçeye çevirdi. 1882-83 yıllarında, büyük eserlerinin ilki olan Fransızca-Türkçe Kamus-ı Fransevi'yi, 1885'te de bu eserin Türkçe-Fransızca kısmını yayınladı. Bu eserden dolayı II. Abdülhamit tarafından İftihar Madalyası tevcih olundu. 1889'dan itibaren tek başına yazdığı ve dokuz yılda altı cilt olarak yayımladığı Kamus-ül A'lâm adlı ansiklopediyle, Türkiye'nin en popüler yazarlarından biri haline geldi.
Kamus-ül A'lâm yayını daha tamamlanmadan, 1896-1897 arasında bir yıllık bir çalışmayla, bugüne dek hazırlanmış en kapsamlı Arapça-Türkçe lugat olan Kamus-ı Arabi adlı büyük sözlüğü fasıl fasıl çıkarmaya başladı. Ancak Firuzabadi Kamus'unun bir buçuk katı olacağı haber verilen bu eserin, ancak cim harfinin sonuna kadar olan 504 sayfalık kısmı yayımlandı.
1898'de gazetelerde Şemseddin Sami'nin Türkçenin ıslahı üzerine bir dizi makalesi çıktı. 1899'da modern ilkelere göre hazırlanmış ilk Türkçe-Türkçe sözlük olan Kamus-ı Türki'yi yazmaya başladı. 1901'de bu büyük eseri yayımladıktan sonra kendini tamamen Türk dili araştırmalarına verdi. 1902'de Kutadgu Bilig'in ve 1903'te Orhun Abideleri'nin izahlı çevirilerini hazırladı. Ortaçağ Kıpçakçası hakkındaki eserini bitiremeden 1 Temmuz 1904'te Erenköy'deki evinde hayatını kaybetti.
Bütün Eserleri:
Roman: Taaşşuk-ı Tal’at ve Fitnat
İlk Türkçe Sözlük: Kamus-ı Türki
Sözlük: Kamus-ı Fransevi, Kamus-ı Arabi
Ansiklopedi: Kamusul Alam
Tiyatro: Besa yahut Ahde Vefa, Gave, Seydi Yahya
Çeviri: Sefiller, Robinson Crusoe
Osmanlıcadan Hazırlayan: Menekşe Özkaya
İstanbul'a doğan ilk ve orta öğrenimini İstanbul’da tamamlayan Menekşe Özkaya, Selçuk Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı bölümünden 2002 yılında mezun oldu. Mevlana aşığı edebiyatçı ve Mesnevihân Şefik Can Dede’nin Kütüphanesi’ni düzenledi. 2003’ten beri Türk Dili ve Edebiyatı öğretmenliği yapmaktadır. Sosyolog Prof. Dr. Ümit Meriç Hanımefendi’nin ve Musikişinas Fırat Kızıltuğ Beyefendi’nin de asistanlığını yapan Özkaya, Mühür Yayınları’nda Yüz Temel Eser ile ilgili çeviri ve sadeleştirme çalışmalarında görev aldı. Akıl Fikir Yayınevi’nde editörlük yapmaktadır. Kırklar Kulübü yazarlarından da olan yazarın, yazı ve şiirleri çeşitli gazete ve dergilerde yayımlanmıştır. ESKADER üyesidir. Musikişinas Fırat Kızıltuğ ile ilgili İki Fırat İki Kızıltuğ adlı biyografi/nehir söyleşi türünde hazırladığı kitap Akıl Fikir Yayınları’ndan çıkmıştır. Çeşitli sempozyumlarda da bildiri sunan Özkaya şu anda Marmara Üniversitesi Yayıncılık Yönetimi bölümünde yüksek lisans öğrencisidir. Esenler Belediyesi’nin bir kültür hizmeti olan Radyo Esenler’de Kültür Sanat üzerine radyo programı hazırlayıp sunmaktadır.
Kullanılan Reklam Mecraları : Kitap Ekleri, Sosyal Medya, Billboardlar
Özellikler |
|
Barkod | 9786257909686 |
Katkıda Bulunanlar |
Saat 12:00'e kadar verdiğiniz siparişler aynı gün kargoda.
İletişim bölümümüzden bizlere herzaman yazabilirsiniz.
Kart bilgileriniz saklanmadan güvenli şekilde bankaya gönderilmektedir.
En iyi fiyatı sizlere en hızlı kargo ile sunuyoruz.