Ürün Açıklaması
Tarihsel tecrübeler ve inanç farklılıkları sebebiyle toplumlar arasındaki ilişkileringerilimi, özellikle de İslam ülkelerine Batılıların müdahaleleri, Müslümanların Batı ve UzakDoğu toplumlarına olan önyargılarını artırmıştır. Orta Doğu'da özellikle Arap-İsrail savaşıve sonrasında gelişen olaylar, önyargı ve ayrımcılık çıtasını oldukça yükseklere taşımıştır.Dünyanın geri kalanı için de ırk, cinsiyet, ekonomik durum vb. faktörlerin etkilediğiönyargı belirgin bir hal almıştır. Aslında bu antagonizmin bir bölümü gerçekçi grupçatışmasının bir sonucu olarak değerlendirilebilirken çoğunun geleneksel bakış açılarınınbir sonucu olduğu aşikardır.Modern zamanların ürünleri olarak değerlendirilebilecek kitle iletişim araçları, sosyalmedya, ulaşım imkanlarındaki kolaylıklar, toplumları ve farklı inanç grupların birbirlerineoldukça yaklaştırmıştır. Ancak bireyler ve toplumların bu hızlı dönüşüme çabucak adapteolduğunu söylemek oldukça zordur. Bu yakınlaşmanın gerektirdiği bireysel, sosyal, dinî veahlaki uyum konusu başlıca problemlerden birisi halini almıştır. Bunun en somutörneklerinden birisini Batılı toplumların komünizm tehlikesini atlatmasından çok kısa birsüre sonra yeni bir günah keçisi arayışına girmeleri ve bunun da islamafobi maskesialtında bireysel ilişkileri etkilemesi oluşturmaktadır.Özellikle 20 Yüzyılın sonlarında Batılı paradigmada büyük bir değişim yaşanmıştır.Ayırıcı özelliklerini bir tarafa bırakarak din, tarih, medeniyet benzerliklerinden hareketeden Batılılar, ortak özellik paradigmasını benimsemiş ve tek devlet olma yolundaorganize olmuşlardır. Ortak özellik paradigması ise kendilerinden olmayanlara karşıayrımcılık ve ötekileştirmeyi beraberinde getirmiştir. Bu süreçte din ve inanç farklılıkları,ötekileştirmenin bir aracı olarak etkin bir şekilde günümüze kadar kullanılmıştır.