Ülkemizin kara sınırları dahilindeki vatan toprağı ile birlikte; denizlerimiz olan Mavi Vatanımızın da her zerresinin tüm zenginlikleri ile beraber yine ülkemize ait olduğu bilgisi; içinde bulunduğumuz bugünlerde her zamankinden daha da önemli hale gelmiştir.
Türkiye’nin hak ve menfaatlerinin daha iyi bilinmesi, Doğu Akdeniz başta olmak üzere deniz yetki alanlarımızın bütünüyle anlaşılması bakımından Dr. Tümamiral Cihat YAYCI tarafından kaleme alınan “Sorular ve Cevaplar ile Münhasır Ekonomik Bölge (MEB) Kavramı” kitabı yayınlanmıştır.
Deniz Hukuku milletlerarası hukukun en eski konularından biridir. Milletlerarası Deniz Hukukunun temel kaynağı esasında örf ve adet hukukudur. 20 Haziran -29 Ağustos 1974 tarihleri arasında Karakaş’ta yapılan toplantıyla başlayan Üçüncü Deniz Hukuku Konferansı 10 Aralık 1982 tarihinde Montenegro Bay’da imzaya açılan deniz hukukuna dair Birleşmiş Milletler Konvansiyonunun veya bilinen adıyla Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesi (BMDHS)’nin kabulüyle sonuçlanmıştır. Üçüncü Deniz Hukuku Konferansında ortaya çıkan başlıca gelişmelerden biri de deniz yetki alanları kavramlarına Münhasır Ekonomik Bölge(MEB)’in girmiş olmasıdır. Daha önceleri kıta sahanlığı ile karasularının ötesine geçen deniz yetki alanları sınırlandırması, bu kez kıta sahanlığını da yeterli görmeyip MEB’in yazılı hukuka dahil edilmesiyle daha da genişlemiştir. Bu gelişmelerin denizlerin paylaşım mücadelesini daha da hızlandırdığı, üç tarafı denizlerle çevrili bir devlet olan Türkiye için de hayati önem taşıdığı açıktır.
“Sorular ve Cevaplar ile Münhasır Ekonomik Bölge(MEB) Kavramı” kitabı yapılan detaylı araştırmalar neticesinde; “Sorular ve Cevaplar ile Münhasır Ekonomik Bölge(MEB) Kavramı” kitabında; içeriği, dayanakları ve uygulamaları açısından soru, cevaplarla, haritalarla akademik anlaşılır bir dille anlatılmıştır.
Ülke gündemimizin önemli konusu olan; Doğu Akdeniz yetki alanları başta olmak üzere Münhasır Ekonomik Bölge(MEB) kavramının anlaşılması ve bilinmesi bakımından kitap tüm okuyucularımızın istifadesine sunulmuştur.