Siyahlar Içinde Gelen Bünyamin Çoban

İstanbul Üniversitesi İşletme mezunuydu ve okulu birincilikle bitirmesi kimse için tesadüf değildi. Gelecek adına birtakım şeylerin temellerini o zamandan atmış sayılırdı. Hatırı sayılır, seçkin bir çevresi olmuştu. Şehre geri geldiğinde kalacak yeri ve işi hazırdı. Çeşitli il ve ilçelerinde şubeleri bulunan büyük bir alışveriş merkezinin baş finansman sorumlusu olarak çalışmaya başladı. Burası aynı zamanda diğer şubelerin yönetim merkezi konumundaydı. İlk bir yıl çok iyi geçti, hırslı ve azimli yapısını işinde de gösterip üstleri tarafından büyük beğeni gördü. 
Dalgalar özlenen sahile yakındı. Verilen emekler karşılığını bulmuş; buluyordu. Fakat her şey yolunda giderken beklenmeyen şeyler oldu. Siyahlar İçinde Gelen birinin kapısını çalmasıyla kader, bilinmezliğe yelken açtı. Sebepsiz bir kararla aniden taraf değiştirdi. Kusursuzluk yolunu terk etmeyen bir yılın sonunda ‘oluş’ kontrolü kendi eline almaya karar verdi. Yeni hayatın kapısı birden aralandı, kum saati tersine döndü. Aşk ve savaş, bütün şiddeti ve gizliliğiyle başladı.