“Hayatım iki uyku arasında dolaşan kayıp bir rüyaydı.”
“Yusuf’un gömleği”nin peşinde, Almanya’dan Batman’a, Batman’dan Kandil’e uzanan bir yolculuk... Siyasi sığınmacı olarak yıllardır Berlin’de yaşayan İsmail, babasına verdiği sözü tutabilmek için memleketine
döner ve dağa çıkan kardeşini aramaya koyulur.
Yolun sonunda onu geçmişiyle yüzleşmeye çağıran bir
ayna vardır... Rüyası Bölünenler, ödüllü eserlerinde geçmişle bugün, gelenekselle modern, mitlerle gerçekler arasında dikkat çekici köprüler kuran Yavuz Ekinci’nin romancılığında önemli bir eşik...
Kendimi bu dünyada, evden çıkmak üzereyken hatırlanıp “Lazım olur” diye, ağzına kadar dolu tatil bavuluna zorla sıkıştırılan fakat tatil boyunca hiç hatırlanmayan bir elbise gibi hissediyorum. Ruhum bavula zorla sıkıştırılan elbise kadar kırışık, bedenimse ruhuma bavul kadar dar geliyor.