Masonlar, yüzyıllardır tartışılan bir yapılanmadır. Aslında tartışılacak bir konu var mıdır? Yoktur. Çünkü bunlar duvar ustalarıdır. Bunlar Katedral yaparlar ve lonca teşkilatıdır. Böyle ise tartışma yok; ama öyle değil.
Bu yapı zamanla değişmiş ve aristokratların ele geçirdiği bir cemiyet olmuş. Burada da sorun yok çünkü diyorlar ki, birincisi insan hürdür. İkincisi, insan herhangi bir dine, bir millete mensup olmakla insanlık camiasından çıkmaz. İnsanlar bu farklarını muhafaza etmekle beraber, pekâlâ dost olabilirler. Üçüncüsü şu: bir devlet lâzımdır. Binaenaleyh Masonluk devlet kurmaz, bulundukları yerin devletinin kanunlarına itaat etmeye mecburdur. Ne doğrudan doğruya, ne de kendi teşkilâtını vasıta ederek, herhangi bir hükümet aleyhine harekete girmeyecektir.
Bu yurt dışındaki ülkelerde geçerli iken, Türkiye’de son döneme kadar her taşın altından çıkmışlar, hükümetler hatta devletler yıkmışlardır. Bürokrasiyi ele geçirmişler, mason kişilerin üst makamlara gelebilmeleri için, referans olmuşlardır.
33. Derece Mason Kemalettin Apak;
… Selanik’teki Makedonya Rizorta ve Veritas localarının, İttihat ve Terakki Cemiyetinin gelişmesinde ve meşrutiyetin ilanının temin edilmesinde mühim rolleri olmuştur. İttihat ve Terakki Cemiyeti bu localardan büyük kuvvet almıştır. O zamanlar bu localara gerekli vasıflara haz görülen kimseler kabul edilir ve mahfilde iyice tecrübe edildikten sonra İttihat ve Terakki Cemiyetine geçirilirdi.
Biz 1950’ye kadar inceledik. Günümüzü de çok iyi bilmekteyiz. Zaman…
Rahmi AKBAŞ
Öğr. Gör.