Kevser Hanım uzun zamandır yatalak hastadır.
Hasta olarak yattığı bu yer, Neriman ile annesi Hamide, Hilkat Hanım, kocası Yahya Efendi ve oğulları Mahir, eski Bektaşi ve ney ustası Hilmi Baba, Seher ve birkaç kiracının daha kaldığı harabe bir binadadır.
Herkes Kevser Hanım’a yaranmaya, mirasçısı olmaya hatta evlatlığı olmak için uğraşmaktadır. İyice rahatsızlandığı zaman akrabası olan Mihriman Hanım, Asım Bey ve Sadık Efendi hastaya bakmaya gelirler.
Bir iki akşam sonra hayata gözlerini yuman Kevser Hanım’ın akrabaları, ölünün gözlerini kapatıp ayaklarını bağlamakla uğraşacaklarına; üzerini, yatağını, yatağının altını derken tüm odayı ararlar. Buldukları her şeyi kendi aralarında üleşirler.
Ancak Kevser hanım’ın açık kalan gözleri akıllarından ve gözlerinin önünden bir türlü gitmez.
Sonrası mı?