Muhit Dergi Sayı 45 Kolektif

MUHİT EYLÜL SAYISIYLA RAFLARDAKİ YERİNİ ALDI

Şair ve yazar İbrahim Tenekeci yönetiminde okurla buluşan Muhit, yürüyüşüne kaldığı yerden devam ediyor. Ağustos sayısında vefat eden Özkan Uğur’u anan dergi, Eylül sayısında Hüsrev Hatemi ve Bayram Bilge Tokel’i kapağa taşıyor.

Daima şiir

Usta çizer Hasan Aycın’ın bir çizgisiyle açılan dergi, her kuşaktan pek çok kıymetli ismin şiirlerine yer veriyor. Mehmet Tepe’nin “Uzak Bir Yaz Mevsiminin Bitiş Töreni” isimli şiirini Hüseyin Atlansoy’un “Şapur”, Muhammed Ali Caymaz’ın “Fibonacci” isimli şiiri takip ediyor. Emel Özkan, Dilara Ayşe Akdeniz, Ali Emre, Nurullah Genç, Mehmet Aycı, Filiz Atlı, Âdem Turan, Yunus Karadağ, Eyyüp Akyüz, Şakir Kurtulmuş ve Mustafa Özçelik bu sayının diğer şairleri.

“Güneşten Kara” isimli şiiriyle İbrahim Tenekeci bu sayının arka kapağını süsleyen isim oluyor: “Gittikçe ağırlaşan bir yüktür dünya / Renklerin solduğu yerden merhaba.”

Söyleşi

Muhit, bu sayısında iki söyleşiye birden yer veriyor. Nahide Nagehan Akyol soruyor, Sular Mürekkep Olsa isimli son kitabı Muhit Kitap’tan çıkan Bayram Bilge Tokel cevaplıyor: “Türkü söylemek, bir hâli yaşamaktır.”

Yunus Karadağ’ın sorularını ise Gerçeklerle Aramdaki Mesafe isimli ikinci şiir kitabı çıkan Seyyid Ensar cevaplıyor: “Şiir, insan olduğumuzun tescilidir.”

Öykü, Deneme

Eylül sayısının öykü sayfalarını Sibel Eraslan “Bir Gün Kaybolduğunuzda”, Betül Nurata “Yanlış Kurgu” ve Meral Afacan Bayrak “Biz Hep Çiçek Açarken” isimli öyküleriyle zenginleştirirken Ayşegül Genç yakın zamanda okuyucuyla buluşacak olan romanından “Uzak” başlıklı bir bölümle bu sayıya katkı sunuyor.

Hüsrev Hatemi “Gidenlerin Ardından” başlıklı yazısında “İlgisiz uğurlanma gidene bir zarar vermez.” diyor. Erol Göka aşk ve aile yazı dizisine devam ederken Kemal Sayar “Hazer Kıl!” başlıklı yazısında incitmek ve incinmek mevzuuna haysiyet noktasından açıklama getiriyor. Murat Erol “Bir Merkez Meselesi” başlıklı yazısında ulus-millet konusuna konum ve merkeziyet kavramları üzerinden yaklaşırken Mehmet Dinç “Her Şey Yerli Yerinde” diyor. Arif Ay “Hastalığın Hâlleri”ni, Saadettin Acar “İnsanlar, İmkânlar, Çetin İmtihanlar”ı, Muhsin Macit “Ahmet Muhip Dıranas’ın ‘Ağrı’lı Yılları”nı yazıyor. Muhammet Enes Kala “Hürriyet, Zor Mesele Mi?” başlıklı yazısında hürriyet kavramını ve zorluklarını açıklarken Ali K. Metin “Öznenin Yarası, Şairin Evi” başlıklı yazısında şair-özne konusuna sosyolojik bir çıkarsama yapıyor.

“Üsküp’ten Kosova’ya” başlıklı yazısında Mustafa Özel Osmanlı’nın Balkanlar’daki izlerini sürerken Dursun Çiçek benzer yaklaşımla Prizren’de yaşadıklarını anlatıyor. Selim Cerrah “Yaralı Gönüller” başlıklı yazısında modern çağın buhranına maruz kalan gençleri ve onları ferahlığa çıkaracak reçeteyi açıklarken Süleyman Unutmaz “Annesizlik”i yazıyor. Ahmet Edip Başaran “Tembellik Hakkı” başlıklı yazısında “İnsan hayat boyu edindiği tecrübelerin toplamıdır.” diyor. Harun Yakarer, Müslim Coşkun, Yağız Gönüler ve Yusuf Mahir bu sayıya omuz veren diğer isimler.