Moda Atölyesi Hakan Akkaya

Moda Atölyesi

Sırf trend oldu diye her kıyafeti gardırobunuza ekleyerek doğru bir şey mi yapıyorsunuz?
Ya moda diye aldığınız pantolonunuz vücut tipinize hiç uymuyor, hatta güzelliğinize gölge düşürüyorsa!
Peki, hem üzerinize yakışanı giyip hem de modayı nasıl takip edebilirsiniz? 
Ünlü modacı Hakan Akkaya’nın bu kitaptaki tavsiyelerine uyduğunuzda bakışların nasıl da size çevrildiğini görünce çok şaşıracaksınız.

  ❙ Vücut tipinize göre seçimler  yapın
  ❙ Gardırobun olmazsa olmazları
  ❙ Davetlere giderken ne giyilir?
  ❙ Stilinizi nasıl tamamlarsınız?
  ❙ Pratik dikiş teknikleri

Hepsi ve daha fazlası
Moda Atölyesi ’ nde!
Hakan Akkaya
Merhaba! Akkayalardan Hakan ben. 1981 senesinin Temmuz ayında, Ordu’da açtım dünyaya gözlerimi. Serüvenim Ordu’da başladı, Ankara’da devam etti ve İstanbul’a, Türkiye’ye vardı. Ama burada kalmayacak. Sizlerin desteği, sevgisi ve tabii ki Allah’ın izniyle Türkiye ve Ortadoğu’ya ulaşan bu hayat yolculuğum dünyanın her köşesine ulaşıncaya dek devam edecek.
Peki, beni buralara ulaştıran ve sizlerle buluşturan neydi? Çok basit; moda ve tasarım! Benim için hayat şekli, yaşam enerjisi olan moda, sizlerle buluşmamı istedi. Peki, ben bu yolculuğa nasıl başladım?
Önce ben de her ailenin, klasik olması gereken örnek çocuğu olarak, iyi bir eğitim alıp “mimarlık” okumak için Bilkent Üniversitesi’ne kaydoldum. Lisansta ikinci seneye geldiğimde içimde bir şeyler beni kemirmeye başladı. Mimarlıktaki tasarım, yaratıcılık beni cezp etse de üzerinde çalışmak istediğim materyaller çok farklıydı. Bir gün okuldan evime dönerken kafamda şimşek çaktı. Ne pahasına olursa olsun okulu bırakacak ve hayatını okuyup izlerken tüylerimin diken diken olduğu Coco Chanel’in yolunda yürüyecektim. Coco’da beni çeken tasarımları değildi; kendini ispat edene kadar geçtiği yollar, çektiği acılar ve asla vazgeçmeyişiydi. Bir hafta içinde her şeyimi bırakıp İstanbul’a gelmiştim. Ve o zaman moda tasarım eğitimi veren nadir kurumlardan biri olan ”İstasyon Sanat Akademisi”ne kaydoldum. Sonra sırayla sektörün önde gelen markalarından Boyner Holding, Altınyıldız ve Sarar’da tasarım departman yöneticiliği yaptım. 2007’de artık kendi markamı yaratmaya karar verdim. ”Hakan Akkaya” markasının temelleri için çalışmaya başladım. 2008’de ilk atölyemi kurdum ve showroomumu açtım. 2012 senesinde yılda iki kez düzenlenen Türkiye’nin en büyük moda haftası olan MBFWI’de kadın ve erkek koleksiyonlarımla yer almaya başladım. Aynı sene “Who’s next Paris” ve “Bread&Butter” fuarlarına erkek koleksiyonuyla katılan ilk Türk tasarımcı oldum.
Diyeceksiniz ki, ”Hakan Bey mesleki alanda ve sektörde bu kadar iş yaptınız ama bizlerle daha yakın buluşmanız nasıl oldu?” Ee haklısınız, anlatayım: 2010’da girdiğim televizyon dünyasıyla ülkemde ve yurtdışında yaşayan birçok kişinin evlerine konuk olmaya başladım. Böylece sizlerle daha da yakınlaştık. Siz de benim kadar bundan hoşnutsunuzdur umarım. Hoş, sokakta karşılaştığımızda gözlerinizin içindeki parıldama bunu bana derinden hissettiriyor ve inanın beni “BABBAA” mutlu ediyor.
Gelelim kitabımın öyküsüne... Yıllarca tasarladığım, ürettiğim kıyafetlerimle, renkli camdan yaptığım programlarla hep evinize bir şekilde konuk oldum. İstedim ki on altıncı yılımı geride bıraktığım bu senede edindiğim birikimleri bir araya getirip kütüphanenizde yer alayım. Bu kitapta modaya dair bilmeniz gereken çoğu şeyi bir arada bulacaksınız. Umarım başucu kitaplarınızdan biri olur.
Ve ben… Tasarımlarımla, üretimlerimle, programlarımla sizlerle beraber olmaya devam edeceğim. Birbirimizi hiç bırakmayalım, olur mu!