Yazar: Yayınevi: Aristo Yayınları
Medya sektöründe çalışan kadınlar, günümüzde pek çok problemle karşılaşmaktadır. Uzun seneler boyunca kadınlara uygun bir meslek olarak görülmeyen gazetecilik mesleğiyle ilgili bu görüş maalesef hala etkisini korumaktadır. Medya sektöründe kadınlar, erkeklere oranla daha fazla çalışmak zorunda kalmakta; yine de salt kadın olmalarından kaynaklı (doğum, süt izni vb.) sebeplerle sürekli işten çıkarılmakla karşı karşıya kalmaktadır. Baktığımızda hem sayısal anlamda hem de egemenlik algısı açısından, erkek egemen bir yapısı olan medya sektöründe kadınların üst kademelere gelmesi hususunda engellerin olduğunu görmekteyiz.
Kadınların yönetici pozisyonlarına gelmesine engel teşkil eden yalnızca erkek egemen toplumun kadınlar üzerinde uyguladığı ayırımcı politikalar değildir. Bu tarz üst düzey yönetici pozisyonları için daha fazla enerji ve zaman gerekmektedir. Ancak pek çok kadın, iş hayatıyla beraber aile sorumluluklarına da sahiptir. Kadınların hasta, yaşlı ve çocukların bakımından, ev işlerinden sorumluymuş gibi görülmesi, ataerkil toplumlarda adeta bir dayatma olarak, asli göreviymişçesine sunulması; kadınların iş hayatını olumsuz yönde etkilemektedir. Yöneticilik görevleri daha fazla özellik gerektirmekte, ancak kadınların bir kısmının bu göreve gelmek için aile yaşantısı uygun olmamakta ve yeterince ön hazırlık yapamamaktadır.
Maddi açıdan bakacak olursak bir de ucuz işgücü ihtiyacını karşılayan, düşük ücretlerle çalışan kadınların iş yaşamındaki verimi değerlendirmeye tabi tutulmaktadır. Bir kadının çocuğu olduğu veya evlendiği zaman işi bırakması doğal bir durum gibi görülmektedir. Derine inildiğinde bunun aslında uygulanmakta olan hukuk politikarıyla da ilgisi olduğu görülmektedir. Örneğin evlenen kadınlara, işten ayrılırsa kıdem tazminatı ödenmektedir. Kadının ev içindeki iktisadi faaliyetleri, piyasa dışı faaliyetler olarak ikincil ve önemsiz olarak görülmektedir. Bir başka deyişle erkek ve kadınları farklı şekillerde kavramsallaştıran bazı örtük varsayımlar ile kadın, iktisat alanında görünmez hale getirilmektedir. Bazı kadınlar, evli olmaları veya evlenecekleri nedeniyle erkek yakınlarına iktisadi anlamda bağımlı olabilmektedir. Böylece kadınların işgücü piyasasında pek ciddiye alınmamasına yol açılmaktadır.
Buradan hareketle hazırlanan araştırma kapsamında İstanbul’da bir medya şirketinde çalışan kadınlarda cam tavan engelleri algısı düzeyinin belirlenmesi ve toplumsal cinsiyet rolleri algısıyla, algılanan güç mesafesinin cam tavan engelleri algısı üzerindeki etkisi ortaya koyulmak istenmiştir. Çalışmanın birinci bölümünde, toplumsal cinsiyet rolleri ile cinsiyet kavramlarının farkına değinilerek cinsiyet kalıp yargılarının da etkilediği bir sonuç olarak karşımıza çıkan cam tavan engellerinin oluşmasında ne tür bir rol oynadığına değinilecektir.
Çalışmanın ikinci bölümünde ise medya çalışanı kadınların, çalışma yaşamında güç mesafesi algısı incelenecektir. Son olarak üçüncü bölümde ise medya çalışanları olarak kadınların cam tavan engelleri algısının oluşmasında toplumsal cinsiyet rolleri algısı ve algılanan güç mesafesinin etkisinin ortaya koyulması; betimleyici istatistikler eşliğinde, araştırmanın amacı, modeli, problemleri-alt problemleri, ölçekler, varsayımlar, sınırlılıklar, analizler, bulgular ve değerlendirme ile noktalandırılacaktır.
----------------
Özellikler |
|
Barkod | 9786256018198 |
Katkıda Bulunanlar |
Saat 12:00'e kadar verdiğiniz siparişler aynı gün kargoda.
İletişim bölümümüzden bizlere herzaman yazabilirsiniz.
Kart bilgileriniz saklanmadan güvenli şekilde bankaya gönderilmektedir.
En iyi fiyatı sizlere en hızlı kargo ile sunuyoruz.