Yazar: Yayınevi: Lykeion
Yargıçlardan kanunları yorumlamaları beklenmekte, ancak onlar giderek
artan bir şekilde kanun koyucu gibi davranmaktalar.
Son birkaç on yıldır, dünyanın her yerindeki yasama organları tıkanıklıktan
muzdarip. Demokrasilerde yasalar ve politikalar yapılır yapılmaz
kaldırılmakta. Görünen o ki yasama meclisleri ilerleme veya fikir birliği
sağlayamamakta; dahası mahkemeler seçilmişlerin almış olduğu kararları
sıklıkla bozmaktadırlar.
Etkin siyasilerin yokluğu karşısında, pek çok kişi, siyasi ve ahlaki sorunların
çözümünde mahkemelerden medet ummaktadır. Amerika Birleşik Devletleri
ve Birleşik Krallık’taki Yüksek Mahkemelerin veya Strazburg’daki Avrupa
Mahkemesinin kararları tartışmayı sona erdiriyor gibi görünse de bölünme ve
tartışmalar azalmamakta. Esasen, demokratik hesap verebilirliğin yokluğu
radikalleşmeye yol açmaktadır. Yargı erkinin altından kalkamayacağı kadar iş
üstlenmesi, siyasilerin eksikliklerini gidermeye yetmemektedir. Bu durum
özellikle insan hakları alanında akut hale gelmiş durumda. Örneğin, kürtaj ve
mahkumların oy kullanma hakları konularında kim karar vermeli? Seçilmiş
siyasiler mi yoksa atanmış yargıçlar mı?
İlk olarak 2019 senesinde BBC Reith Derslerinde ortaya konan görüşlerini
genişleten Jonathan Sumption, bazı sorunları siyasilere geri döndürmenin
zamanının geldiğini savunuyor.
Özellikler |
|
Barkod | 9786057018212 |
Katkıda Bulunanlar |
Saat 12:00'e kadar verdiğiniz siparişler aynı gün kargoda.
İletişim bölümümüzden bizlere herzaman yazabilirsiniz.
Kart bilgileriniz saklanmadan güvenli şekilde bankaya gönderilmektedir.
En iyi fiyatı sizlere en hızlı kargo ile sunuyoruz.