Muşlu Hilmi Yıldırım, 1930’ların başında Türk ordusunun bir mensubuyken, “Kürtçülük” yaptığı gerekçesiyle kovuşturmaya uğrayınca Türkiye’den kaçıp Fransa’nın sömürgesi olan Suriye’ye sığınır. Kürtlerin aradaki sınırın güney kısmına, sınır hattını oluşturan demiryoluna binaen “binxet” (hat altı) dedikleri bölge, Kemalistlerin imha politikasından kaçıp kurtulan Kürtlerin sığındığı bir liman olmuştur. Söz konusu Kürtler burayı, serxet (hat üstü) dedikleri Türkiye’ye karşı mücadelelerinin bir üssüne dönüştürmüşlerdi. O üsse sığınan Hilmi Yıldırım, 1925 Azadî/Şeyh Said ve 1926-1931 Ağrı isyanlarının mağlup kadroları ile Kürdistan’ın kurtuluşu için yeni bir çabanın içine girer. Xoybûn (Hoybun) adına yürütülen bu çabaların propaganda görevini üstlenen birkaç kişiden biri, Hilmi Yıldırım olur. 1935 Sason direnişinin görünür kılınmasını sağlayan bu kadrolar, 1937 Dersim direnişi için daha fazlasını yapmaya karar verirler ve aynı yılın yazında grup olarak sınırı geçip Dersim’e doğru yola çıkarlar, ancak Dersim’e varamazlar. Bu grubun tamamı katledilir, ama grubun içinde grup üyelerince öldürülen trajik bir kahraman olan Muşlu Hilmi Yıldırım da vardır.