Ürün Açıklaması
Jacques Ellul'ün düşünce dünyasına dahil olduğumuzda bir taraftan tekniği, her şeyibelirleyen ve insan varlığını tutsak eden bir sistem olarak ele aldığına, diğer taraftan bizevarlığın özgürleşmesini sağlayacak kapalı bir özgürlük tasavvuru takdim ettiğine şahitoluruz. Bu çalışmanın temel gayesi bu iki düşünceyi bir araya getirebilmenin imkanınadair bir soruşturmadır. Zira yalnızca ilk ve yahut ikinci düşünceyi ele aldığımızdakendimizi birbirinden oldukça farklı dünyalarda buluruz. İkisini birlikte ele aldığımızda isebir döngüye şahit oluruz. Dolayısıyla denilebilir ki: Ellul'ün düşüncesinde bu ikisi süreklihareket halindedir ve birinden diğerine geçiş söz konusudur. Bu mesele çerçevesindeeser üç bölüm olarak şekil aldı: Birinci bölümü iki kısma ayırarak görsel ve tekniği biraraya getirdik ve gerçeklik alanını oluşturduk, akabinde bunların insanı nasıl etkilediğiniortaya koymaya çalıştık. Bu bölüm aynı zamanda zorunlulukların alanı oldu. Üçüncübölümü hakikat alanına ayırdık. Bu iki bölüm arasında ikinci bölüm altında bir ara mekanolarak liminal evreyi tartıştık. Bu bölümde gerçeklikten ayrılmanın ve hakikatlebütünleşmenin imkanı araştırıldı. Nitekim insan yalnızca zorunluluktan ve yahut yalnızcaözgürlükten oluşmaz. Ellul, yazılarında bu ikisini sürekli birleştirmeye çalışır. Biz deburadan hareketle ikinci bölümde ikisini birleştirmeye ve tehlikenin farkına varma, umutve inançtan hareketle özgürlüğe geçişe zemin hazırladık. Hakikat alanına ayırdığımızüçüncü bölümde ise hakikatin özgürlükle ilişkisini ve özgürlüğün dil üzerinden tesisini elealdık. Ellulcü bir yaklaşımda sözün özgürlükle ilişkisinin kaynağını bulduk: Sözüncanlılığını, insanın kendini ve başkalarını keşfetmesi için çağrısını; insanın diğer insanlarlave Tanrıyla, Tanrı'nın ise insanla konuşmasında aracı olarak sözü; ve sözün vücudbulduğunu ele aldık. Bu döngüde sözün işitilememesinin nedenlerini ve söz işitilmediğindezorunluluk alanına geri dönüleceğini inceledik.