Ürün Açıklaması
<p>Âlimlerin iktidarla ilişkileri nasıldı, sorusuna cevap bulmak amacıyla<br />kaleme aldığımız bu çalışmada dönemin etkili olan dört âlimini inceledik.<br />Bu dört âlim de yaşadıkları dönemden itibaren İslâm ilim geleneğinde<br />önemli bir yere sahipler… Bunları yöneticilerle ilişkileri çerçevesinde ele<br />alırsak, yöneticiye isyan edenden, yöneticilerle işbirliği yapana farklı<br />pozisyonlarda durmuşlardır.<br />Bunlardan daha önce emrinde çalıştığı Haccâc’a isyan eden ve bu sebeple<br />idam edilen Saîd b. Cübeyr, ele aldığımız âlimler içinde çatışmayı tercih<br />etmiş ya da buralara sürüklenmiş görünüyor.<br />Yöneticilerle mesafeli olmaya önem gösteren, zaman zaman söylemleriyle<br />onları rahatsız eden, ancak kendisi için belirlediği ilkesel muhalif tutumu<br />daha ileriye götürmeyen bir âlim olarak Saîd b. Müseyyeb, incelediğimiz<br />ikinci âlim oldu.<br />Ele aldığımız üçüncü âlim olan Hasan-ı Basrî, yaşadığı dönemdeki siyasi<br />çalkantıya direnen, zaman zaman yöneticileri eleştirse de muhalif bir<br />pozisyon ortaya koymaktan kaçınan bir kişilikti.<br />Dördüncü âlim olan Zührî, yöneticilerin yanında elde ettiği itibar ve<br />onlarla yaptığı işbirliğiyle tanınır. Ancak onun da durduğu bir nokta<br />olduğunu gösteren rivayetler var.<br />Bu dört âlimin iktidarla ilişkilerini incelemek, bizim için öğretici oldu.<br />Dönemi, insanların beklentisi, kendileri için belirledikleri konum ve<br />kurdukları ilişki üzerinden okumamız, çoğu zaman tarihî olayların<br />yorumlanmasında ihmal ettiğimizi gördüğümüz insan psikolojisi, kişisel<br />tercihler ve korkular gibi etkenleri görmemizi sağladı.</p>