Ürün Açıklaması
Çok gizli İngiliz raporları ilk kez yayınlanıyor!
Tarihçi Kitabevi, İngiliz Yıllık Raporları’nda Türkiye“ dizisi ile yayım hayatına başlıyor.
İngiliz Yıllık Raporları ülkemizde ilk kez tam metin ve orijinal metin fotokopisiyle birlikte yayınlanıyor.
“İngiliz Yıllık Raporları’nda Türkiye“ dizisinde, 1920-1927 yılları arasında tutulmuş sekiz rapor yer alıyor.
Her rapor ayrı bir kitap olarak basılıyor.
Marmara Üniversitesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Ali Satan tarafından hazırlanan dizide yer alan raporlar, Londra Kew Gardens’ta bulunan Public Record Office (PRO)’de İngiltere Dışişleri Bakanlığı (Foreign Office) belgeleri arasından bulunuyor.
“İngiliz Yıllık Raporları’nda Türkiye“ dizisinin birinci kitabı olan 1920 yılı raporu, İngiliz Yüksek Komiseri Sir H. Rumbold tarafından 27 Nisan 1921 tarihinde İngiliz Dışişleri Bakanı Lord Curzon’a yazılmış. Raporda 30 Ekim 1918’den 1921 yılının ilk aylarına kadar İstanbul ve Anadolu’da yaşanan olaylar ve gelişmeler anlatılıyor. Raporda yer alan bazı başlıklar şöyle:
İstanbul ve Ankara hükümetlerinin dış ilişkileri,
Müttefik Polis Teşkilatı ve Türk Polisi,
Sıhhi Yönetim,
Türkiye ile Yapılan Ticarete İktisadi Bakış,
Basın,
Gayrimüslimlerin Durumu,
Kürt Meselesi,
Padişah Vahdettin, Sadrazam Damat Ferit Paşa, Mustafa Kemal, Kâzım Karabekir Paşa...
Raporda yer alan ilgi çekici tespit ve analizlerden bazı örnekler...
“Ermenilere karşı girişilen başarılı mücadele Türklerin moralini hayli yükseltmişti çünkü tam da Başkan Wilson’ın Sevr Antlaşması’nın maddelerinde Ermeniler lehine değişiklikler yapılacağını duyurduğu sırada Milli Mücadele temel hedeflerinden ilkine ulaşmıştı. Bir gram gerçek binlerce tonluk Müttefik teorisine bedeldir.“
“Türklerin Kürtlerin milli emellerine şiddetle karşı çıkmasının asıl sebebi (...) Türkiye’nin hemen yanı başında vücut bulacak bu tür bir devletin kabul edilemeyeceği, bunun Türklerin askeri ve siyasi açıdan Suriye, Mezopotamya ve İran’ın sahip olduğu düz araziye tekrar nüfuz etme ümitlerini ortadan kaldırabileceği endişesidir. Dağların denetimini her kim elinde tutarsa adı geçen bu ülkelere karşı hiç şüphesiz ki potansiyel bir tehdit oluşturacaktır.“
“Arkadaşları arasında pek de popüler olmayan Mustafa Kemal’in kibirli biri olduğu söylenebilir. (...) Savaş sırasında bir gözünü yitirmiş olduğu söylenmektedir. (...) Muhtemelen kendisinin hazırladığı konuşmaları kitleleri ve her türlü durumu başarıyla yönlendirme yeteneğine sahip olduğunu açıkça yansıtmaktadır.“
“Milli Mücadele hareketinin iç teşkilatlanmasında Ankara’dan bir şekilde farklı bir duruşa sahip olduğu rapor edilmiştir. (...) Gelecekte daha önemli rollere soyunmaya aday bir askerdir. (...) Her şeye rağmen potansiyel öneme sahip farklı bir kişiliktir.“ (Tanıtım Bülteninden)