Iletişime Giriş Nazife Güngör

İletişim insana özgü ve insanca bir olgu. İnsanın yaşam serüveninin ta kendisi. İnsanın insanla buluşmasının, kaynaşmasının temel harcı iletişim. İnsanca paylaşımların, topluluk haline gelişlerin, toplumsal yapılara dönüşümlerin, örgütlenişlerin, sistemik yapılara bürünüşlerin en temel tetikleyicisi. Kavgaların, savaşların, paylaşamamaların temelinde de iletişimin, daha doğrusu iletişimsizliğin olduğu söylenebilir. İnsanlar uygarlaştıkça daha kolay, daha çabuk ve daha etkin iletişim kurmanın da yollarını geliştirmişlerdir.
Sesin söze dönüşümü, yazının bulunuşu, matbaanın, kâğıdın geliştirilmesi insanların daha çabuk ve etkin iletişim kurma isteklerinin sonuçlarıdır. Yolların yapılışı, tekerleğin, pusulanın icadı, yelkenlilerin geliştirilmesi de aynı şekilde mesafeleri ortadan kaldırmış, insanları buluşturmuştur. Uygarlık iletişimi, iletişim ise uygarlığı yaratmıştır. İnsanlar uygarlaştıkça daha kolay iletişmiş, uygar dünyaya doğru çok daha hızlı yol almışlardır. Dolayısıyla da iletişim uygarlığın belirleyicisi, uygarlık da iletişimin belirleyicisi haline gelmiştir. Bugün gelinen noktada ise uygar insan başka insanlara tahammül edebilen, onların varlığını kabullenebilen, doğadaki ve toplumdaki maddi, manevi her değeri paylaşabilen insan demektir.
Özetle uygar insan iletişim kurabilen insan anlamına gelmektedir. İletişim kurabilen insan ise uygarlıktan payını yeterince almış insan demektir. İletişim ve uygarlık bundan sonra da birlikte yaşamaya, birbirlerini var kılmaya, birbirlerini besleyerek geliştirmeye devam edecektir.