GUCCI MARKASINI BİR EFSANEYE DÖNÜŞTÜREN ÜNLÜ ALDO GUCCI’NİN KIZI TARAFINDAN YAZILMIŞ, BUGÜNE DEK KİMSEYE ANLATILMAYAN BÜYÜK BİR AŞK HİKÂYESİNİN DE PAYLAŞILDIĞI, ÖZEL FOTOĞRAFLARLA DOLU BİYOGRAFİK BİR HİKÂYE…
Patricia Gucci bir yasak aşk çocuğu olarak dünyaya geldi ve annesiyle birlikte gençliğinin büyük bir bölümünde gözlerden uzak yaşadı çünkü varlığının bilinmesi, o dönemde zinanın hapisle cezalandırıldığı muhafazakâr İtalya’da, babası Aldo Gucci’nin ve onun yarattığı imparatorluğun rakipleri tarafından alt edilmesi anlamına gelirdi. Gucci, 1960’larda Hollywood’da olmazsa olmaz bir markaya dönüşmüştü, Grace Kelly de dâhil dönemin ünlü aktrislerinin gözdesiydi ve koleksiyonlarıyla tüm moda camiasını ardında sürüklüyordu. Sükseli bir hayat yaşayan Aldo Gucci ise bir skandala sebebiyet vermek istemese de duygularına karşı gelemeyerek markanın Roma’daki merkezinde çalışan Bruna Palombo’ya âşık oldu ve Bruna hamile kaldığında onu doğum yapması için Londra’ya gönderdi çünkü Patricia’nın varlığı İtalyan otoriteleri, medya ve en önemlisi Gucci ailesi tarafından asla öğrenilmemeliydi.
Patricia ve annesi uzun yıllar ülkeden ülkeye, şehirden şehre seyahat etti ve Aldo Gucci de en küçük fırsatı bile onların yanında olmak için kullandı. Bu karmaşık ancak büyüleyici yılları paylaşmaya karar veren Patricia Gucci, anne babası arasındaki sıradışı aşk hikâyesini ve Gucci hanedanlığının dinamiklerini daha önce hiçbir yerde yayınlanmamış fotoğraflarla birlikte Gucci severlerin gözleri önüne çıkarıyor. Aynı zamanda Patricia, büyük bir cesaret örneği göstererek yazdığı bu kitapta, bir zamanlar gayrimeşru bir çocukken sonunda nasıl babasının tek mirasçısı haline geldiğini anlatıyor.