Hermann Hesse’nin, yapıtında izlediği yolu anlamak isteyen okurlar için gençlik dönemi eserleri arasında önem atfedip HERMANN LAUSCHER ve PETER CAMENZIND kitaplarıyla birlikte andığı ve henüz yirmi bir yirmi iki yaşlarında kaleme aldığı GECE YARISINDAN SONRA BİR SAAT masalsı atmosferiyle, Maeterlinck’in etkisi altında genç bir yazarın kendisine yarattığı düş ülkesinden ezgiler niteliğindedir.
Yazarın ilk düzyazı denemelerinden, yine aynı yıllarda yazdığı, kitap sevgisine ilişkin “Novalis” öyküsü, bibliyofil anlatıcının aktarımıyla okuru eski kitapların geçmişteki ve gelecekteki hayali okurları ve dostluk üzerine düşündüren bir yolculuğa çıkarır; bu yolculuk boyunca romantizmin öncülerinden 18. yüzyıl sonu Alman şairi Novalis’in yapıtını selamlar.
“Şimdi burada gördüğün ne varsa, her şey bütün gerçekliklerden daha güzel ve bütün gerçekliklerden daha gerçek.”
Sözler metalden yapılmış gibi, yavaş ve ağır okunuyor. Buna rağmen kitap edebi değil. En iyi yerlerinde gerekli ve tuhaf. Taşıdığı huşu içten ve derin. Sevgisi büyük ve içindeki bütün duygular saf: Sanatın eşiğinde duruyor.
Rainer Maria Rilke (GECE YARISINDAN SONRA BİR SAAT kitabına dair)
GECE YARISINDAN SONRA BİR SAAT’teki düzyazılar üzerinde çalışırken, kendime bir sanatçı-düş ülkesi, bir güzellikler adası yaratmıştım; düzyazılardaki şiirsellik güncel dünyanın çalkantılarından ve en diplerinden geceye, düşlere ve yalnızlıkların güzelliğine bir geri çekilme anlamı taşımaktaydı...