Amerika Birleşik Devletlerinde başlayan ve tüm dünyayı etkisi altına alan son finansal kriz, hemen hemen bütün ülkelerde gözlerin tekrar merkez bankalarına çevrilmesine neden oldu. Faiz oranları ve döviz kurları gibi değişkenlere dair verdikleri kararlar, yaptıkları basın açıklamaları ve geliştirdikleri para politikalarıyla merkez bankaları, bütün iktisadi birimler tarafından neredeyse her an takip edilir oldular; çünkü verdikleri kararlar sadece ekonomideki finansal ya da parasal değişkenleri değil doğrudan hanehalklarının tüketim düzeylerini ve refahını, firmaların yeni yatırım kararlarını ve borç-alacak ilişkilerini, kurlara ve faiz oranlarına bağlı olarak hükümetlerin borç durumlarını ve bunlara benzer çok sayıda reel ve nominal değişkenleri birinci dereceden etkilemektedir.