Ürün Açıklaması
İfrat ve tefrit; başka bir anlatımla aşırılık konusu insanlık tarihi kadar eskidir. Konu, hiçbir dönemde kamuoyunun gündeminden düşmemiş; aksine konu yazar ve düşünürlerin gündemini işgal etmiştir. Zaman olmuş aşırılık; yani ifrat ve tefrit, İslâmla özdeşleştirilmiş, zaman olmuş ifrat ve tefritçiler düşünce ve görüşlerini İslâmla temellendirmeye çalışmışlardır. Sözgelimi; kimileri Hz. Peygamberi sosyalist, kimileri sağcı kimileri ruhban, kimileri de devrimci vs olarak takdim etmişlerdir. Genel anlamda tüm insanlık, özel anlamda İslâm toplumu ifrat-tefritten çektiğini hiç bir akım ve musibetten çekmemiştir. Bu nedenle konu genel anlamda tüm insanlığı, özel anlamda da İslâm alemini ilgilendirmektedir. Çalışmanın ilgili yerlerinde detaylarıyla üzerinde durulacağı gibi, aşırılıktan kastımız, İslâm muarızlarının ortaya koyduğu aşırılık profili değildir. Zira söz konusu kesim, mesela genç yaşta namaz kılanları, hacca gidenleri, iyiliği emredip, kötülükten sakındıranları aşırı olarak niteleyebilmektedirler.Konuyu işlememizdeki temel hedef, bidat, hurafe ve aşırılığın İslâm toplumuna nasıl ve hangi yol ve yöntemlerle girdiğini ve onlara karşı korunma yollarını ortaya koymaktır. Bir konuyu ele alırken, önce itidali daha sonra da ifrat ve tefrit duruşlarını örnekleriyle ortaya koymaya çalışacağız. Okurlarımızdan talebimiz, naklettiğimiz görüşlerin analizini okumadan konularla ilgili karar vermemeleridir.Gazzâlînin de dikkat çektiği gibi, bu tür bir çalışmadan mutaassıp ve mukallitlerin yararlanabileceklerini düşünmüyoruz. Çünkü bu kesim önyargılıdır. Ancak çalışmamızdan gerçeğe ulaşmak isteyenlerin yararlanabileceklerini ümit ediyoruz. Çalışmada tuhaf, garip ve acı da olsa gerçekleri ortaya koymaya çalıştık. Ne selefimizin ayıplarını cımbızla çektik; ne de haşere gibi bataklığa konup cerahati sergilemeye çalıştık. Önceleri yapılan ve halen de devam eden bazı hatalara düşmemeyi amaçladık.