Ürün Açıklaması
Her alanda esrarlı bir denge ve düzenin var olduğu bu hayatta siyasi iktidarın da, ihtirasıyla baş başa bırakılması kabul edilemezdi; iktidar için de, dozu iyi ayarlanması gereken bir ilaç gibi, iyi düşünülmüş bir denge ve denetim mekanizması kaçınılmazdı. İslam'da bu reçetenin adına biat, şura ve hukuk denirken, eski Yunan'da ise buna demokrasi deniyordu. Maalesef bu denge iyi korunamadı. Demokrasi her ne kadar dünden bugüne önemli mesafe kat etmiş olsa bile hala, vekâlet sistemi gibi birçok zaaf da barındırmaktadır. Diğer taraftan İslam dünyası ise, ilk günden itibaren iktidar ihtirasını yönetebilecek bir sistem geliştirme yerine, yalnızca "iyi yönetici" bulma arayışına umut bağladı. Ancak iyi insan ile beraber doğru sistem de geliştirilemediği sürece sonuç hep hüsran olmaya mahkûmdu. Bunun da kaçınılmaz sonucu olarak, iktidarın ifsat edici karakteri, tarih boyu herkes gibi Müslümanları da bozmaya yetti. İkisi arasında yeterli bir mukayese yapabilmek için yan yana koyarak özetlemeye çalıştığımız demokrasi ve İslam öğretisinin hangi oranda çatışıp uzlaştıklarına bakmaya çalıştık. Bu bağlamda gündeme gelen soru ve tartışmalara değindik. Geçmişten geleceğe, insan/toplum/ların en hayati sorunlarından biri olan iktidarın yapısı, meşruiyeti ve el değiştirmesine dair yeni bir perspektif kazandırması umuduyla...