Hukuk fertlerin birbiriyle, toplumla ve devletle olan irtibatlarını düzenleyen, devlet gücünü arkasına alan, yaptırımlar ile desteklenip sürdürülen kurallar bütünüdür. Fıkıh ise İslam’da bireysel ve toplumsal yaşamı düzenleyen kurallar bütününü ifade eder.İnsanlar hayatları boyunca şahsi ve toplumsal haklarını hukuki açıdan
arama çabasında olmakla beraber aynı zamanda bu haklarını elde etme yollarının meşru olmasını da isterler. Bir hakkın ortaya çıkması için hede-fin meşruluğu ne kadar önemli ise o hakka ulaştıracak vasıtaların meşruluğu da o kadar önemlidir. Toplum içinde hayatını sürdüren insanlar haklarını mahkeme huzurunda
hakimler vasıtası ile elde etmektedir. Hakimlerin temsil ettiği bu görevi layıkıyla yerine getirip verdikleri hükümlerin vicdanlarda makes bulması için delillerin objektif olarak ortaya konulması gerekir. Bu yönüyle İslam
muhakeme hukukunda adil yargılama Allah’a imandan sonra en önemli görevlerden sayılmıştır.
Teknolojik gelişmelerin neticesi olarak ortaya çıkan ve günümüz hukuk sisteminin adil yargılamayı sağlamak için kabul ettiği ispat vasıtalarının İslam hukuku açısından değerlendirilmesi kaçınılmaz bir ihtiyaç olmuştur.
Elinizdeki bu kitap günümüzde hukukun ikiz kardeşi olan adli tıbbın verilerinin ve Çağdaş Türk Hukukunun kabul ettiği ispat vasıtalarının İslam Hukuku açısından karşılaştırmalı olarak değerlendirilmesini içermektedir.