Yazar: Yayınevi: Ayrıntı Yayınları
İÇERİK TANITIM Julian Barnes, Benimle Tanışmadan Önce adlı romanında saplantılı bir kıskançlık öyküsünü konu edinerek insan beyninin arkaik alt katmanlarını büyüteç altına alıyor. Acaba, böyle bir arkeolojik us yürütmenin sonunda en kültürlü insanın bile önünde sonunda sürüngensi denebilecek bir beyin taşıdığı sonucuna varılabilir mi? Acaba Kültür ve Uygarlık kavramlarının yaratıcısı olmakla övünen insanlık, cinsellik denen o gizemli alan söz konusu olduğunda Kültür’ü tümüyle bir yana bırakıp her seferinde içgüdülerinin karanlık mağarasına mı dönmektedir? Kültür ve içgüdüler uzlaştırılabilecek olgular mıdır ya da böyle bir uzlaşım mümkün olabilirse bu, insanlık tarafından ne dereceye kadar gerçekleştirilebilir?.. ‹şte Julian Barnes elinizdeki romanında bu tür zorlu soruların yanıtlarını arıyor.
Bir tarihçi olan Graham Hendrick, anlaşmakta güçlük çektiği eski eşi Barbara’dan ayrılarak, sevimli Ann’le evlenir. Ann’i çok seven Hendrick eşinin üzerine fazla düşmekte, ayrıca kendini çok talihli bir erkek olarak görmektedir. Ne var ki, eskiden vasat filmlerde oynamış ikinci sınıf bir sinema oyuncusu olan karısının filmlerdeki sevişme sahnelerini zina olarak algılayan Graham’ın mutluluğu büyük bir darbe alır; kıskançlığı tam bir saplantıya dönüşür, en küçük ihanet kuşkuları birer karabasan olur çıkar. Eşinin eski âşıklarının ona hediye etmiş olduğu kitapları inceler, eski filmlerini tekrar tekrar seyreder, hayalinde olmadık şeyler canlandırır. Belki de eşinin kendisiyle tanışmazdan önceki hayatı aslında o denli önemli değildir, geçmiş boyutu insan hayatının varolan tek boyutu değildir, ama olup bitenlere bir de “tarihçi” gözüyle baktığında her şey bambaşka bir görünüm almaktadır...
Julian Barnes her zamanki ironisiyle çok özel yazınsal tatlar içeren bir kıskançlık öyküsünü anlatıyor.
JULIAN BARNES: Çağdaş İngiliz edebiyatının önde gelen adlarından olan Julian Barnes, 1946’da Leicester’da doğdu. Oxford Üniversitesi, Magdalen College’da okudu. The Oxford English Dictionary’de sözlükbilimci; daha sonraları ise The New Statesman ve The Sunday Times’ta gazeteci olarak çalıştı. Kitap eleştirileri ve takma adla polisiye romanlar kaleme aldı. 1982’den 1986’ya değin The Observer’da televizyon eleştirmenliği yaptı. İlk romanı Metroland [1980; Metroland, Çev. Serdar Rifat Kırkoğlu, Ayrıntı Yayınları, 2005] 1981’de Somerset Maugham Ödülü’nü kazandı ve bunu 1982’de yayımlanan Before She Met Me [1986; Benimle Tanışmadan Önce, Çev. Serdar Rifat Kırkoğlu, Ayrıntı Yayınları, 2000] adlı romanı izledi. Asıl üne kavuşmasını sağlayan yapıtı ise, 1984’te yayımlanan romanı Flaubert’s Parrot [Flaubert’in Papağanı, Çev. Serdar Rifat Kırkoğlu, Ayrıntı Yayınları, 2001] oldu; bu yapıtıyla Geoffrey Faber Memorial Ödülü’nü kazandı ve ayrıca Fransa’da Medicis Ödülü’nü kazanan ilk İngiliz olarak daha büyük okur kitlelerine ulaştı. 1986’da Staring at the Sun [Gündoğumuna Yolculuk, Çev. Didem Atay, Ayrıntı Yayınları, 2006] ve 1989’da ise, edebiyat alanındaki yenilikçiliğinin ve geniş hayal gücünün somut bir kanıtı olan ve birçok eleştirmence çarpıcı ve çizgidışı bir yapıt olarak değerlendirilen A History Of The World In 101/2 [101/2 Bölümde Dünya Tarihi, Çev. Serdar Rifat Kırkoğlu, Ayrıntı Yayınları, 1999] yayımlandı. Bunları 1992’de yayımlanan Talking It Over [Seni Sevmiyorum, Çev. Serdar Rifat Kırkoğlu, Ayrıntı Yayınları, 2000] ve 1993 tarihli, politik hiciv romanı The Porcupine [Oklukirpi] izledi. 1995’te, The New Yorker dergisi için yazdığı ve İngiliz kültür ve siyaset yaşamı üzerine kaleme aldığı makalelerden oluşan Letters from London gün ışığına çıktı. 1996 yılının Ocak ayında, 50. yaş gününün arifesinde, içinde daha önce çeşitli dergilerde yayımlanmış hikâyelerinin de bulunduğu ilk hikâye kitabı Manş Ötesi [Çev. Serdar Rifat Kırkoğlu, Ayrıntı Yayınları, 1999] okurla buluştu. Ve 1998 Eylül’ünde, England, England [İngiltere İngiltere’ye Karşı, Çev. Serdar Rifat Kırkoğlu, Ayrıntı Yayınları, 2003] kitapçı raflarında boy gösterdi. Seni Sevmiyorum’un devamı olarak da okunabilecek olan romanı Love, etc. [Aşk, Vesaire, Çev. Serdar Rifat Kırkoğlu, Ayrıntı Yayınları, 2002] Temmuz 2000’de, denemelerinin toplandığı Something to Declare [Bir Çift Söz, Çev. Serdar Rifat Kırkoğlu, Ayrıntı Yayınları, 2004] 2001’de, The Man Booker ödülüne aday gösterilen Arthur & George [Arthur ve George, Çev. Serdar Rifat Kırkoğlu, Ayrıntı Yayınları, 2010] ise 2005’te yayımlandı. 2008’de otobiyografik bir deneme olarak görülebilecek Nothing to be Feared [Korkulacak Bir Şey Yok, Çev. Serdar Rifat Kırkoğlu, Ayrıntı Yayınları, 2011] gün ışığına çıktı. Julian Barnes 2011 yılında The Sense of an Ending [Bir Son Duygusu, Çev. Serdar Rifat Kırkoğlu, Ayrıntı Yay., 2013.] adlı roman ve Pulse [Nabız, Çev. Serdar Rifat Kırkoğlu, Ayrıntı Yay., 2012] adlı hikâye kitabını çıkardı.
Özellikler |
|
Barkod | 9789755392370 |
Katkıda Bulunanlar |
Saat 12:00'e kadar verdiğiniz siparişler aynı gün kargoda.
İletişim bölümümüzden bizlere herzaman yazabilirsiniz.
Kart bilgileriniz saklanmadan güvenli şekilde bankaya gönderilmektedir.
En iyi fiyatı sizlere en hızlı kargo ile sunuyoruz.