Demokrasi, çoğulluğu yönetmek; ondan teklik değil farklılıkları bağdaştırarak (orkestra gibi) siyasi birlik yaratmaktır. Bu çaba, uzlaşma kültürünü geliştirir. Makulde anlaşmak pratiğini ve rejimin ortağı olmak duygusunu geliştirir. Bu olgular gerçekleşmeden ulus (millet) olmak bilinci gelişemez. Kendisini yönetmeye ehil ve yetkili gören bir azınlık (seçkinler) 'ulus adına' toplumu yönetir ve bunun da doğru olduğunu tüm siyasi, hukuki ve eğitsel araçları kullanarak meşrulaştırmaya çalışır. Söylenenler, bizim cumhuriyet tarihimizin kısa öyküsüdür. Biriken birçok sorunu gidermek için otoriter merkeziyetçiliğin ve tekçi siyasal kültürün değişmesinin aciliyet kazandığı günümüzde demokrasiyi, katılımcı ve çoğulcu esaslar doğrultusunda geliştireceğimize neden tek elde toplanacak bir güç arayışını yeğliyoruz? Bu soruya verilecek sağlıklı yanıtlar, söz konusu arayışın da nedenlerini açığa çıkaracak ve isabetini anlamamıza yardım edecektir.