Yazar: Yayınevi: Pegasus Yayınları
AUSCHWITZ DÖVMECİSİ
Lale Sokolov’un gerçek yaşam öyküsünden yola çıkılarak kaleme alınmıştır.
Ben onun koluna bir dövme yaptım, o ise adını kalbime kazıdı.
Slovakyalı bir Yahudi olan Lale Sokolov, Nisan 1942’de Auschwitz-Birkenau toplama kamplarına götürüldü ve Naziler tarafından diğer esirlerin kollarına, numaralarının dövmelerini yapmakla görevlendirildi.
İki buçuk yıldan uzun bir süre esir tutulan Lale hem vahşete hem de inanılmaz sevgi ve cesaret eylemlerine tanık oldu. Kendisiyle aynı kaderi paylaşan insanların hayatlarını kurtarmak amacıyla canını tehlikeye atarak ayrıcalıklı konumunu, katledilen Yahudilerden kalan mücevher ve paralar karşılığında yiyecek satın almak için kullandı.
1942 Temmuz’unda bir gün, 32407 numaralı Lale, koluna 4562 numarasının dövmesinin yapılması için titreyerek sırada bekleyen genç bir kadınla karşılaştı. O genç kadının adı Gita’ydı ve Lale onu gördükten sonra ne olursa olsun hayatta kalıp onunla evlenmeye yemin etti.
Binlerce mahkûmun koluna Yahudi Soykırımı’nın en çarpıcı sembollerinden biri haline gelecek olan dövmeleri yapmakla görevlendirilmiş Lale Sokolov’un gerçek yaşam öyküsü, umudun, aşkın ve insanlığın en kötü, en karanlık şartlarda bile ayakta kalabildiğine dair güçlü bir kanıt.
“Aşk bir yolunu buluyor, ne kadar ihtimal dışı, ne kadar imkânsız görünse de buluyor ve bu yürek sızlatan kitap da bunun güzel bir ifadesi.”
The Bookbag
“Savaş dehşetinin ortasında aşka, sadakate ve dostluğa dair hem acı hem de moral veren bir roman.”
Jill Mansell
“Auschwitz Dövmecisi insan davranışlarına en uç örneklerle dolu: içten gelen fedakârca sevgi eylemlerine karşılık kasten yapılan kötülükler. Bu kitabın içine çekilmeyecek, okurken gerçeklerle yüzleşip duygulanmayacak tek bir kişi bile hayal edemiyorum.”
Graeme Simsion, Rosie Projesi’nin yazarı
“Auschwitz Dövmecisi’nde karanlık bir peri masalı havası var. Basit ve destansı, merhamet ve aşkla dolu ama tüm bunların üzerine insanlık tarihinin gelmiş geçmiş en kanlı canavarlarının gölgesi düşüyor. Bu kitabı herkes okumalı.”
Hugh Riminton, gazeteci ve yazar
“Buraya yazacağım hiçbir şey size bu kitabın ne kadar güçlü ve dokunaklı olduğunu tarif etmeye yetmez. Morris bu hikâyeyi özünde neyse o şekilde anlatmış; bir aşk hikâyesi olarak… Okurken gözyaşlarım sel oldu. Son olarak Lale’nin sözlerinden alıntı yapacağım: ‘Sabah uyandıysanız o gün güzel bir gündür.’”
NetGalley
“Hayal bile edilemez bir nefretin hüküm sürdüğü korkunç bir ortamda yaşanmış, insana yaşam sevinci veren güçlü bir aşkın hikâyesi.” Pamela Wallace, Akademi ödüllü senarist
“Morris, savaşın karanlık ve zehirli atmosferine dalıp aşkın gücüne dair sıra dışı bir hikâyeyle ortaya çıkıyor.” Leah Kaminsky, yazar
“Lale’nin, toplama kampından Gita’yla birlikte sağ çıkma konusundaki kararlılığının yürek burkan, etkileyici gerçek hikâyesi iyiliğe, kıvrak zekâya ve umuda dair dokunaklı bir kanıt niteliğinde.” People
“Morris’in bu çalışması bizi Nazilerin en kötü şöhretli ölüm kampında günlük hayatın içine alıyor. Morris üç yıl boyunca Lale’yle röportajlar yapıp anıları gün yüzüne çıkarmış ve yapmak zorunda bırakıldığı dövmecilik mesleği sayesinde iyiliğin de insanlığın da var olmadığı bir yerde ikisini de yapabilme fırsatını yakalamış bir Yahudi’nin yürek burkan hikâyesini bu anılarla ilmek ilmek örmüş.” BookPage
“Auschwitz Dövmecisi hem her şeye rağmen umudun ve hayatta kalma mücadelesinin hem de aşkın gücünün hikâyesi.” Popsugar
“Shoah Vakfı için soykırım mağdurlarıyla pek çok röportaj yapmış ve çok üzücü hikâyeler dinlemiş olsam da Auschwitz Dövmecisi’ni elimden bırakamadım. İki insanı hayal dahi edilemez acılara rağmen ayakta tutabilecek kadar büyük bir aşkın alışılmadık hikâyesi. Okuyun, paylaşın, hatırlayın.” Jenna Blum, Yahudi Sevgili kitabının yazarı
“Pek çok kişi bu kitabı bir toplama kampında esir edilmenin ne kadar dehşet verici olduğunu gözler önüne serdiği için, bir o kadarı da hikâyenin verdiği, gerçek aşkın en insanlık dışı şartlara bile galip gelebileceği mesajıyla cesaret bulacağı için sevecektir. Tarihî roman sevenler için kusursuz bir kitap.” Publishers Weekly
“Etkisinden kolay kolay kurtulamayacağınız, yürek burkan, çok güçlü bir hikâye.” Kirkus Reviews
“Bu kitaptakinden çok daha fazlasını içerdiğinden şüphelensek de Lale’nin hikâyesinin büyük bir kısmı bu sayfalara yansımış. Ve Lale’nin bu mücadeleden sağ çıkacağı aşikâr olsa da Morris romanına takdire şayan bir merak unsuru katmayı başarmış.” Booklist
“Heather Morris’in, Yahudi Soykırımı’ndan sağ çıkmayı başarabilen Ludwig (Lale) Sokolov’un gerçek yaşam öyküsünden yola çıkarak kaleme aldığı Auschwitz Dövmecisi bize insan ruhunun ve aşkın en karanlık yerlerde bile çiçekler açabileceğini kanıtlıyor. Ve Auschwitz-Birkenau toplama kamplarından daha karanlık bir yer hayal etmek zor. Lale kader arkadaşlarına yardım etmek için kendi hayatını tehlikeye attıkça, Gita’ya ve diğerlerine yardım etmek için riskler aldıkça yüreğim ağzıma geldi. Geride bıraktıkları yıllara ve hiç ortadan kalkmayan ölüm tehdidine rağmen Lale ve Gita karı koca olarak bir arada yaşayabilecekleri bir geleceğe inanmaktan hiç vazgeçmediler. Auschwitz Dövmecisi çok güzel, hayat dolu bir roman. Bu hikâye her aklıma geldiğinde hâlâ gözlerim doluyor ve yüreğim ısınıyor.” Seira Wilson, Amazon Book Review
“Konuşulmayanı dile getirmek için samimi, dokunaklı bir girişim.” The Sunday Times
“Toplama kampındaki kader arkadaşlarının kollarına numaralarının dövmesini yapmaya zorlanan Lale Sokolov’un gerçek yaşam öyküsü.” The Bookseller
“Auschwitz Dövmecisi bize en karanlık zamanlarda bile eğer irademiz ve inancımız güçlüyse her şeyin üstesinden gelebileceğimize dair umut aşılıyor.” Book Ninja
“Muazzam bir hikâye… Beni en şaşırtıcı anlarda gözyaşlarına boğacak kadar güçlü ve sürükleyici. Bu yıl okuduğum en iyi on kitap arasında yer alacak. Elimi kalbime koyup herkese bu kitabı okumasını tavsiye ediyorum.” Batty About Books
“Auschwitz dövmecisinin hayatını anlatan bu müthiş aşk hikâyesinin dokunmayacağı yürek yoktur.” Libelle
“Bu kitap, iradeli insanların nelerin üstesinden gelebileceğini gözler önüne seriyor.” Oorlogsboekenreviews
“Bu kitabı tek bir kelimeyle tarif etmem gerekseydi o kelime, ‘etkileyici’ olurdu.” Boekenbeschrijfster
“Hikâyenin en dehşet verici kısımlarında bile içten içe sonunda iyi bir şeyler olacağını hissetmek çok ilham verici.” Perfecte Buren
CILKA’NIN YOLCULUĞU
AUSCHWITZ DÖVMECİSİ - 2
Auschwitz Dövmecisi’yle tanıdığımız Cilka Klein’ın gerçek yaşam öyküsünden
yola çıkılarak kaleme alınmıştır.
Güzelliği hem kurtuluşu oldu hem de laneti…
Cilka Klein 1942 yılında Auschwitz-Birkenau Toplama Kampı’na götürüldüğünde on altı yaşındaydı. Güzelliğiyle kampın kumandanının dikkatini çekince diğer kadın mahkûmlardan ayrı bir yere alındı ve rızası dışında getirildiği bu konumun, o korkunç şartlarda hayatta kalmasını sağlayan güç anlamına geldiğini çok geçmeden öğrendi.
Ancak savaştan sonra Sovyet askerleri kampları tahliye ettiğinde Cilka özgürlüğüne kavuşamadı; düşmanla aynı yatağı paylaşmakla suçlanıp Sibirya’daki çalışma kamplarına gönderildi. Oysa seçme şansı yoktu. Üstelik çocuk yaşta Auschwitz’e kapatılmış bir kadına kim ahlaktan ve adaletten bahsedebilirdi ki?
Sibirya’daki çalışma kampında tanıdık acılarla yüzleşen Cilka, iyi yürekli bir kadın doktorla tanıştıktan sonra onun kanatları altına girdi ve kamptaki hastalarla ilgilenmeye, hemşireliği öğrenmeye başladı. Her gün ölümle burun buruna gelse de o soğuk, yabancı dünyada ürkek adımlarla yeni dostluklar kurdukça daha önce varlığından bile haberdar olmadığı gerçek gücünün aslında cesaret olduğunu keşfetti. En önemlisi de, başına gelen onca şeye rağmen yüreğinde hâlâ sevgiye, iyiliğe ve aşka yer olmasıydı.
Kimsesiz, küçük bir kız çocuğundan güçlü bir kadına ve şefkatli bir hemşireye dönüşen Cilka Klein’ın kader yolculuğu, insanın akla hayale sığmayacak kadar acımasız bir dünyada hayata tutunmak için neler yapabileceğine ışık tutan çarpıcı bir hikâye.
“Cesarete, tutkuya ve insan ruhunun zaferine dair bu inanılmaz hikâyeyi dile getirmek bir ayrıcalıktı.”
HEATHER MORRIS
“Sana Cilka’dan bahsetmiş miydim?”
“Hayır, Lale, bahsetmedin. Cilka kimdi?”
“Tanıdığım en cesur insandı. En cesur kız değil, en cesur insan.”
“Ve?..”
“Hayatımı kurtardı. Güzel, ufak tefek bir kızdı ve hayatımı kurtardı.”
Lale Sokolov, Auschwitz Dövmecisi
“Auschwitz Dövmecisi’nin çok ses getiren devam kitabında Morris, Auschwitz’den sağ çıkmayı başarıp kendini yeniden dikenli tellerin ardında bulan bir kadının hikâyesini anlatıyor. İnsanı düşünmeye sevk eden bu hikâye bize iyiliğin gulag adı verilen çalışma kamplarında bile var olabileceğini gösteriyor.”
Publishers Weekly
“Cilka’nın kötülük karşısındaki olağanüstü cesareti ve her şeye rağmen hayatta kalmak konusundaki kararlılığı, bu dokunaklı kitabı okuduktan sonra uzun süre aklınızdan çıkmayacak.”
Sunday Express
“İyi yazılmış, belgelere dayandırılmış bir roman. Büyüleyici, üzücü ve hatta Auschwitz Dövmecisi’nden daha huzursuz edici. Zulüm karşısında umutsuzluğa kapılmamak çok zor olsa da insan ruhunun gücüne saygı duyacaksınız ve bu da sizde bir duygu karmaşası yaratacak. Cilka’nın hikâyesi bundan daha güçlü olamazdı.”
Express & Star
“Cilka’nın cesaretinin ve yaşam mücadelesini kazanmak konusundaki kararlılığının yürek burkan hikâyesi okunmaya değer.”
Daily Mirror
“Konu çok karanlık olsa da güce ve hayatta kalmaya dair ilham ve moral verici bir hikâye.”
Good Housekeeping
“Auschwitz Dövmecisi’nin devamı niteliğindeki bu kitap en soğuk kalpleri bile sızlatacak.”
Sunday Post
“Akla hayale sığmayacak zorluklar karşısında insanın gücüne dair, yürek burkan bir hikâye.”
Woman’s Weekly
“Bu gerçek anlamda inanılmaz hikâyeyi okumayan kalmamalı.”
Sun
“Zorluklara, yaşam mücadelesine ve en önemlisi de asla unutulmaması gerekenlere dair bir hikâye.”
iNewspaper
İlk romanı Auschwitz Dövmecisi uluslararası çoksatanlar listesinde bir numaraya kadar yükselen Heather Morris, hayatta kalma, direniş ve umut hikâyelerine tutkuyla bağlı, Yeni Zelanda doğumlu bir yazardır. Morris 2003 senesinde Melbourne’da büyük bir devlet hastanesinde çalışırken, “anlatmaya değer bir hikâyesi” olabilecek yaşlıca bir beyefendiyle tanıştırıldı. Lale Sokolov’la tanıştığı gün her ikisinin de hayatı değişti. Aralarındaki dostluk güçlendikçe Lale Sokolov, Soykırım yıllarında yaşadıklarının en gizli detaylarını Heather Morris’e anlattı. Morris, Lale’nin hikâyesini önce senaryo olarak kaleme aldı, sonra Auschwitz Dövmecisi adıyla ilk romanına dönüştürdü. İkinci romanı Cilka’nın Yolculuğu, bu uluslararası çoksatan romanın devamı niteliğindedir.
Özellikler |
|
Barkod | 9786254100833 |
Katkıda Bulunanlar |
Saat 12:00'e kadar verdiğiniz siparişler aynı gün kargoda.
İletişim bölümümüzden bizlere herzaman yazabilirsiniz.
Kart bilgileriniz saklanmadan güvenli şekilde bankaya gönderilmektedir.
En iyi fiyatı sizlere en hızlı kargo ile sunuyoruz.