Saat 14:00'a kadar verilen siparişleriniz AYNI GÜN KARGO. 4500 TL ve üzeri KARGO BEDAVA
logo

    Arap Dili Gramer Tarihi

    Yazar: Yayınevi: Fenomen Yayıncılık

    Saat 14:00'e kadar verdiğiniz siparişler aynı gün kargoya verilir.
    Saat 17:00'e kadar verdiğiniz siparişler ertesi gün servise çıkar.

    Ürün Açıklaması

    Maksadın doğru anlaşılması ve istenilen mefhumun sağlıklı olarak ortaya konması her dilde önemli bir
    husustur. Bu hususun tam anlamıyla yerine getirilebilmesi için kelimeler arası ilişkinin ve dolayısıyla
    cümlenin doğruluğunun ve anlam bütünlüğünün belirlenmesindeki temel kıstasları o dilin grameri belirler.
    Başta doğru konuşmak, doğru anlamak ve doğru yazmak bakımından bu kıstasların bilinmesi her dilde
    olduğu gibi Arap dilinde de öteden beri önem verilen hususların başında gelmektedir. İslamiyet'in gelmesiyle
    birlikte bu önemin daha da arttığı çalışmanın içerisinde görülecektir.
    Arapça'da gramer genel olarak nahiv ismiyle bilinmektedir. Bu terim başlangıçta morfoloji ve
    sentaksı içine alan geniş bir anlam içermiş ise de III/IX. asırdan sonra morfoloji sarf adıyla ayrı bir kol olarak
    gelişmiştir.
    Arap gramerinin doğuşu ve gelişmesi dinî ve siyasi olmak üzere iki önemli nedene dayanmaktadır.
    Dinî neden: İslamiyet'le birlikte Araplar arasına yabancıların karışması sonucu başta Kur'ân-ı Kerim'in
    bazı ayetlerinin yanlış okunması olmak üzere dilde bariz hataların yapılması (lahn), dönemin ilim adamlarını
    nahvin çerçevesini belirlemeye ve kurallarını koymaya zorlamıştır. Bu nedenle tedvîn hareketinin daha yeni
    başladığı bu ilk yıllarda nahvin bazı temel kuralları tespit edilmiş ve böylece gramer çalışmaları başlatılmıştır.
    Ancak bu çalışmalar, nahiv yani cümle bilgisi ile sınırlı kalmıştır. Genel kanaate göre bu işi ilk başlatan Ebu'l-
    Esved ed-Du'elî olmuş ve daha sonraki ilim adamları da bu geleneği sürdürmüşlerdir. Bu açıdan bakılınca
    nahiv çalışmalarının başlaması, Kur'ân-ı Kerîm'in doğru okunmasını sağlamak ve doğru olarak muhafaza
    etmek gibi dinî bir gayeye dayanmaktadır.
    Siyasi Neden: İlk aşamada dinî endişelere dayalı olarak başlamış olan nahiv çalışmaları çok kısa zamanda gelişmiş ve aynı hocalardan okuyan ilim adamları farklı görüşler ortaya koymaya başlamışlardır.
    Hilafet üzerindeki tartışmalar sonucu oluşan merkezlerde devam eden nahiv çalışmaları siyasi etkenlerle ekol
    haline gelecek kadar ileri bir düzeye ulaşmıştır. Bu bağlamda daha ilk yıllarda iki önemli ekol (Basra ve Kûfe),
    dil ve gramer çalışmaları alanında kendini hissettirmiştir. Coğrafyanın genişlemesiyle birlikte Bağdat, Şam,
    Kahire, Endülüs, Kayrevân gibi ilim merkezlerinde yapılan ilmî tahsil arasında Arap grameri üzerindeki
    çalışmalar önemli bir yer işgal etmiştir. Her biri başlı başına birer ekol haline gelen bu merkezlerde nahiv
    çalışmaları artık öğrenmeye yönelik olarak ele alınmaya başlanmış ve bu alanda önemli eserler verilmiştir.
    Arap Edebiyatında inhitât dönemi olarak bilinen asırlarda gramer çalışmalarında da önemli eserler kaleme
    alınmıştır. Fakat yapılan çalışmalar genellikle daha önce yapılmış olan çalışmalar üzerinde şerh, hâşiye,
    ihtisar vs. şeklinde olmuştur.
    Çağdaş dönemde Arap dünyasının Avrupa ile tanışmasından sonra, geri kalmışlığın sebepleri arasında
    Arap Gramerinin zorluğunun da etkisi olduğu düşünülerek Arap Yazısı ile birlikte Gramerin yeniden gözden
    geçirilmesi düşünülmüştür. Dilin daha kolay öğrenilmesini amaçlayan bu teşebbüsler sırasında Dil Kurumları
    kurulmuş ve yarı resmi çalışmalar yapılmıştır, ancak bütün bu çalışmaların tam bir başarıya ulaştığı
    söylenemez.
    Bütün bunlara dayalı olarak klasik dönem çalışmaları olarak bilinen eski çalışmalar, çağdaş
    araştırmacılar için önemli materyal oluşturmuştur. Yakın zamanda yapılan çalışmalar arasında Muhammed
    et-Tantâvî'nin Neş'etu'n-nahv ve târîhu eşheri'n-nuhât; Şevkî Dayf'ın el-Medârisu'n-nahviyye; Abdulâl Sâlim
    Mekrem'in el-Medresetu'n-nahviyye fî Mısr ve'ş-Şâm; Abdurrahmân es-Seyyid'in Medresetu'l-Basra en-
    nahviyye; Sa'îd el-Afgânî'nin Min târîhi'n-nahv; Muhammed eş-Şâtır Ahmed Muhammed'in el-Mûcez fî
    neş'eti'n-nahv; Mehdî el-Mahzûmî'nin Medresetu'l-Kûfe; Mahmûd Husnî Mahmûd'un el-Medresetu'l-
    Bağdâdiyye ve Abdulkerîm Muhammed Es'ad'in el-Vasît fî târîhi'n-nahvi'l-'arabî; Muhammed Hayr el-
    Hulvânî'nin el-Mufassal fî târîhi'n-nahvi'l-'arabî adlı eserleri önemli bir yer tutmaktadır. Biz de bu çalışmaları
    esas alarak ve temel kaynaklarla destekleyerek, Arap Dili ve Grameri üzerinde araştırma ve inceleme
    yapacak Türk araştırmacılar ile bu alanda lisans ve lisansüstü öğretimde ders alanlara faydalı olacağını
    düşündüğümüz bu çalışmayı hazırladık ve konuyu ana hatlarıyla başlangıcından günümüze kadar geçirdiği
    merhaleleri kapsayan bir plan içerisinde ele almaya çalıştık.


    Özellikler

    Barkod 9786059474580

    Katkıda Bulunanlar