Yazar: Yayınevi: Yetkin Yayınevi
İş Hukuku Yargıtay İlke Kararları (2019-2021 Yılları)
Şahin ÇİL
Son yıllarda iş hukuku büyük bir değişim ve gelişim içindedir. İlk olarak 2016 yılında faaliyete giren bölge adliye mahkemeleri ile iş hukuku bir dinamizm kazanmış, Yargıtay’ın hukuki denetiminin sınırı ve bölge adliye mahkemeleri kararları arasındaki uyuşmazlıkların giderilmesinde rolü tartışılmaya başlanmıştır.
2018 yılında yürürlüğe giren dava şartı olarak arabuluculuk süreci ve daha yaygın bir hal alan ihtiyari arabuluculuk uygulamalarının iş yargılamasına ve maddi hukuka etkileri, çok sayıda bilimsel çalışmaya konu olmuştur. Arabuluculuk dava şartıyla ilgili olarak Yargıtay ve bölge adliye mahkemelerinden önemli kararlar verilmiştir.
2020 yılında etkisini gösteren koronavirüs salgını iş hukuku alanına “geçici fesih yasağı”, “tek taraflı ücretsiz izin” ve “nakdi ücret desteği” gibi kavramları dahil etmiştir. Kısa çalışma uygulaması çok ön plana çıkmış, bu arada işverenin eşit davranma borcu önem kazanmıştır. Sözü edilen yeni kurumların iş güvencesine ve tazminata esas süreye etkileri ilgili bölümlerde ayrıntılı şekilde değerlendirilmiştir.
Yine 2020 yılında Yargıtay 22. Hukuk Dairesinin kapatılması ve Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin yeniden yapılandırılması ile Yargıtay uygulamalarında önemli bazı değişiklikler meydana gelmiş ve yeni ilke kararları alınmıştır.
Belirtilen güncel süreçleri ayrıntılı şekilde ele alan “Yargıtay İlke Kararları” kitabının sekizinci baskısı 2021 yılında gerçekleştirilmiş ve kısa süre içinde tükenmiştir. Bu nedenle kitabın yeniden basılması ihtiyacı ortaya çıksa da, aradan geçen zaman içinde Yargıtay uygulamalarında sınırlı birkaç değişikliğe gidildiğinden farklı bir baskı yerine, tıpkıbasım gerçekleştirilmiştir.
Yine de özelliği olan birkaç karar bilgisine önsöz de yer verilerek sınırlı bir güncelleme sağlanmıştır. İlk olarak Yargıtay Hukuk Genel Kurulu tarafından 30.09.2021 tarihinde oyçokluğuyla verilen kararda , “…vakıf üniversiteleri ile öğretim elemanları arasındaki sözleşmenin, sözleşme özgürlüğüne dayalı, kuralları tarafların serbest iradeleriyle belirlenen bir özel hukuk sözleşmesi olması nedenleriyle Üniversite ile öğretim elemanı arasındaki işçi-işveren ilişkisinden kaynaklı özel hukuka tabi bu ilişkiden doğan uyuşmazlıkların çözümünde adli yargı görevli olduğu ve 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 1. maddesi gereği uyuşmazlığın iş mahkemesinde çözümlenmesi gerektiği…” sonucuna varılmış ve böylece Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin son dönem kararları ile uyum sağlanmıştır.
Yargıtay 9.Hukuk Dairesinin 13.10.2021 tarihli bölge adliye mahkemeleri kararları arasındaki uyuşmazlığın giderilmesine dair kararında , “Asıl işveren-alt işveren ilişkisinin varlığı hâlinde, işe iade talebiyle arabulucuya başvuru dava şartının yerine getirilmesi için asıl işveren ile alt işverene karşı birlikte arabulucuya başvurulmasının zorunlu olduğuna, sadece asıl işveren yahut sadece alt işverene karşı arabulucuya başvurulduktan sonra anlaşma olmadığı için işe iade davası açılması durumunda, arabuluculuk dava şartının yerine getirilmemesi sebebiyle davanın usulden reddi gerektiğine” dair hüküm kurulmuştur. Kararda, işe iade davasındaki hak düşürücü sürenin korunduğuna vurgu yapılarak, kesinleşen ret kararının tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde her iki işverene karşı arabulucuya başvurulabileceği açıklanmıştır.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 25.11.2021 tarihli kararında ise, sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıflarında çalışanların 6772 sayılı Kanun kapsamında oldukları ve ilave tediye alacağına hak kazanabilecekleri kabul edilmiştir.
Özellikler |
|
Barkod | 9786050510799 |
Katkıda Bulunanlar |
Saat 12:00'e kadar verdiğiniz siparişler aynı gün kargoda.
İletişim bölümümüzden bizlere herzaman yazabilirsiniz.
Kart bilgileriniz saklanmadan güvenli şekilde bankaya gönderilmektedir.
En iyi fiyatı sizlere en hızlı kargo ile sunuyoruz.